Uluhan Hukuk Bürosu - İzmir Avukat, Arabulucu - 1999 yılından beri faal olarak devam edilen avukatlık görevimiz; 2005 tarihinden itibaren kendi ofisimizde ve aynı yerde İzmir ağırlıklı olmak üzere tüm Türkiye’de şirket ve/veya şahıslar ile ilgili hukuki uyuşmazlıkların çözümünde geniş vizyonlu analizler, sağduyulu ve süratli çözümler ile hukuksal danışmanlık ve avukatlık hizmetlerini meslek kuralları ve etik ilkeleri doğrultusunda sürdürülmektedir.
Seri Muhakeme Usulü ve Uygulamada Karşılaşılan Sorular

Seri Muhakeme Usulü ve Uygulamada Karşılaşılan Sorular

Seri muhakeme usulü ile yılda yaklaşık 180.000 adet dosyanın genel yargılama yapılmaksızın karara çıkarılması hedeflenmiş olup; bu hususta yapılacak olan bu muhakemenin ve bu muhakemede etkin rol alan müdafiinin önemi bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Yapılacak olan Muhakemenin esaslarının ve dikkat edilmesi gereken yanlarının gerek vatandaşlarımız gerekse de meslektaşlarımız ve uygulamadaki hukukçular tarafından anlaşılması sağlıklı bir muhakeme gerçekleştirilmesi adına önem teşkil etmektedir.

Ceza Muhakemesi Kanunu Ve Bazi Kanunlarda Değişiklik Yapilmasina Dair 7188 Sayılı  Kanun ile ceza yargılamasına dahil olan ve 01.01.2020 tarihinden itibaren de uygulamada karşımıza çıkan Seri Muhakeme Usulünde; yargılamanın iddia mercii olan Savcılık Makamının ve yargılamanın savunma ayağı olan müdafinin etkin bir rol oynadığı, şüphelinin ise hüküm kurulmadan önce hakkında verilecek olan cezayı, alt ve üst sınırları ile bunu belirleyen diğer koşullar sebebiyle savcılık makamı tarafından net şekilde belirlenen ve şüphelinin bu belirlenen net cezayı da kabul etmesi üzerine kurulan, sonucun hüküm kurulmadan önce bilindiği ve şüphelinin kabulüne dayalı bir muhakeme usulü olduğu görülmektedir.

İzah olunduğu üzere Seri Muhakeme usulünde genel ceza yargılamasına gidilmeksizin soruşturma aşamasında Savcılık Makamı tarafından uygun koşulların varlığı halinde bir ceza tayini ve bu cezanın da ½ oranında indirim yapılarak şüpheliye müdafisi eşliğinde teklifi söz konusudur. Şüpheli tarafından bu teklifin müdafi huzurunda kabul edilmesi ile birlikte Asliye Ceza Mahkemesinde kurulacak olan bu hüküm de asla sonucu bilinmeyen bir hüküm olmayacaktır. Teklifi olunan sonuç ceza ile kurulan hüküm cezanın birebir aynı olması bu muhakeme usulünün gereklerindendir.

Seri Muhakeme usulünde davetin kabulü, teklifin kabulü, teklifin incelenmesi ve Hükmün verilmesi aşamaları söz konusudur. Burada da en önemli hususun Teklifte şüpheli tarafından kabul edilen sonuç cezanın, hükümde de aynı olmasıdır. Sürpriz bir sonuç asla Seri Muhakeme Usulünde bulunmamaktadır. Şüpheli tarafından teklifte kabul edilen ceza ASCM tarafından aynen onaylanmaktadır.

SERİ MUHAKEME USULÜ MÜ YOKSA GENEL YARGILAMA USULÜ MÜ UYGULANMALI AYRIMI NASIL YAPILMAKTADIR VE SERİ MUHAKEME USULÜNÜN UYGULANMASINA NE ZAMAN KARAR VERİLİR?

Genel ceza yargılamasında savcılık makamı tarafından yürütülen soruşturma neticesinde elde edilen deliller ile açılan bir kamu davası; düzenlenen bir iddianame ve mahkeme karşısında bu delillerin tartışılması söz konusudur. Seri muhakeme usulünde ise yine savcılık makamı tarafından yürütülen bir soruşturma neticesinde elde edilen deliller ile kamu davası açma iradesinin savcılık makamında oluşması ve kamu davasının açılmasının ertelenmesi hükümlerine gidilmemesi gerekmektedir.

Savcılık makamı tarafından kamu davasına yeter derecedeki tüm delillerin toplanıp, kamu davası açmaya yönelik bir irade oluştuğu zaman artık Seri Muhakeme Usulüne gidilip gidilemeyeceği tartışılmalıdır. Toplanan deliller ile Kamu davası açılmasına dair yeterli irade oluşmaz ise yahut ortada kamu davası açmaya dair yeterli bir delil mevcut değil ise veya suç teşkil olan bir eylemin varlığı söz konusu değil ise zaten Soruşturma makamı tarafından Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilecektir. Bu ayrımın yapılması özellikle Seri Muhakeme Usulünü kabul eden şüphelilerin kabul ettikleri andan itibaren artık haklarında kurulacak olan hükmün BERAAT hükmü yahut KYOK kararı olmayacağını bilmeleri açısından önem teşkil etmektedir.

Sonuç olarak soruşturma makamı tarafından kamu davası açma iradesi oluştuğu anda yani iddianame düzenleme aşamasına geçilmeden önce; soruşturmaya konu suçun Seri Muhakeme Usulünün uygulanmasını gerektirir kanun kapsamında yazılı olan suçlardan biri olması durumunda ve kamu davasının ertelenmesi kararının verilmemesi durumunda Seri Muhakeme Usulünün uygulanması adına gerekli usulün başlatılacağı söylenebilir.

SERİ MUHAKEME USULÜNÜ KABUL ETTİM, HAKKIMDA KYOK KARARI VERİLECEK MİDİR? YAHUT BERAAT ETMEK MÜMKÜN MÜDÜR?

Seri Muhakeme Usulünde unutulmamalıdır ki, savcı ve müdafi eşliğinde yapılan teklifin kabulü ile teklifte yazılı mevcut ceza sonuç cezadır. Bu muhakeme usulünde teklif edilen cezanın kabul edilmesi ile Asliye Ceza Mahkemesinde kurulacak olan hükmün arasında hiçbir fark bulunmayacaktır.

Bu durumda önemle belirtilmelidir ki, savcılık makamı tarafından yapılan davet neticesinde ve müdafi eşliğinde kabulü olunan teklifin, Asliye Ceza Mahkemesinde hüküm olarak kurulması aşamasında; mahkemenin sonuç cezaya hiçbir etkisi bulunmamaktadır. Şüpheli tarafından kabul edilen teklif ne ise, mahkeme tarafından kurulacak olan hüküm ceza da teklifin tıpatıp aynısıdır. Bu aşamada Mahkemenin ceza tayini yetkisi bulunmamakta olup, usulüne uygun muhakeme yapılıp yapılmadığının denetimi açısından önem teşkil ettiği görülmektedir.

SERİ MUHAKEME USULÜNÜN AŞAMALARI NELERDİR VE SERİ MUHAKEME USULÜNÜ KABUL ETTİKTEN SONRA VAZGEÇİLEBİLİR Mİ? VAZGEÇME SONRASINDA SUÇU KABUL ETMİŞ SAYILIR MIYIM?

Seri muhakeme usulünün şüpheli tarafından davetin kabul edilmesi ile başladığı ve yapılan teklifnameni müdafi eşliğinde kabul edilmesi ile devam ettiği; teklifnamenin de Mahkeme önünde hükme dönüştürülmesi neticesinde son bulduğu bir zaman çizelgesi mevcuttur. Bu çizelge üzerinde; mahkeme tarafından hüküm kurulmadan önceki her aşamada, şüpheli tarafından seri muhakeme usulünün uygulanmasından vazgeçilmiş olduğu söylenebilmektedir. Şüphelinin hüküm kurulmadan önce bu muhakeme usulünün uygulanmasından vazgeçmiş olması ile artık dosya genel yargılama usulüne göre yürüyecektir ve savcılık makamı tarafından iddianame düzenlenerek kamu davası açılacaktır.

Kanun maddesinde açıkça; ‘’Seri muhakeme usulünün herhangi bir sebeple tamamlanamaması veya soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla Cumhuriyet başsavcılığına gönderilmesi hâllerinde, şüphelinin seri muhakeme usulünü kabul ettiğine ilişkin beyanları ile bu usulün uygulanmasına dair diğer belgeler, takip eden soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde delil olarak kullanılamaz.’’ şeklinde vazgeçme sonrasında seri muhakeme usulünün uygulanmasının kabul edilmesi; suçun şüpheli nezdinde kabulü anlamına gelmediği bir hükme bağlanmıştır. Fakat uygulamada bu hususların ne kadar dikkat edildiği önem teşkil etmektedir. Bu hususta da etkin bir müdafi aracılığı ile uygulamada karşılaşılacak olan bu tarz sıkıntıların önüne geçilmesi sağlanacaktır.

SERİ MUHAKEME USULÜNÜN KABUL EDİLMEMESİ DURUMUNDA TEKRARDAN UYGULANMASINI İSTEMEK MÜMKÜN MÜDÜR ?

Seri Muhakeme Usulüne dair soruşturma makamı tarafından şüpheliye yapılan davete gidilmemesi durumunda bu muhakeme usulünün uygulanmasının şüpheli tarafından reddedildiği kabul edilmektedir. Fakat bu durumda seri muhakeme usulünün bir daha uygulanamayacağı anlaşılmamalıdır. Şüpheli hakkında kamu davası açılması adına soruşturma makamı tarafından iddianame düzenlenene kadar şüphelinin Seri Muhakeme usulünün uygulanmasını talep etmesi mümkündür.

SERİ MUHAKEME USULÜNDE MÜDAFİİNİN ETKİSİ NEDİR, ETKİN MÜDAFİİLİK NASIL OLMALIDIR?

Bu muhakeme usulünde genel yargılama esaslarından özellikle delillerin değerlendirilmesi ve tartışılması, mahkeme tarafından yargılama esnasında uygulanacak olan takdiri indirim oranlarının uygulanması, müdafii ve sanık savunması gibi temel unsurların olmadığı görülmektedir. Bu durumda SERİ MUHAKEME USULÜNÜ henüz bilmeyen bir şüphelinin de bu muhakeme usulünü kabul etmiş olması yahut reddetmiş olması durumunda kendisini hangi sonuçların bekleyeceğini anlatmak ve bu usul hakkında gerekli bilgilendirmeyi yapmak müdafiinin öncelikli yükümlülüklerinden olacaktır.

Keza şüphelinin adli sicil kaydının bulunması ve seri muhakeme usulü ile yapılacak olan muhakeme neticesinde kurulacak olan hükmün yaklaşık olarak 10 gün içerisinde kesinleşmesi ile adli sicil kaydında mevcut HAGB kurumunun açıklanması söz konusu olacak ise, bu bilgilere sahip olmayan şüphelinin her konuda bilgilendirilmesi önem teşkil edecektir.

Keza yine Seri Muhakeme usulünde; teklifin soruşturma makamı olan savcılık ile müdafiinin teklif üzerinde tartışma neticesinde hazırlanması gerektiği yönetmelikte öngörülmüştür. Bu hususta da etkin bir müdafii olarak; öncesinde hiç tartışılmaksızın hazırlanan teklifin kabulü adına şüpheli ile birlikte gidilmesi yerine; kanunda öngörülen şekilde teklifin nasıl daha sağlıklı hazırlanmasının mümkün olacağı hususunda etkin görüşmelerin yapılması gerekmektedir. Bu kapsamda; kanunda belirtildiği üzere ‘’Cumhuriyet savcısı, Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle ‘’ yaptırımı belirleyecektir. Savcılık tarafından belirlenecek olan temel cezanın müdafii tarafından delillerin yorumlanması ve aydınlatılması hususunda destekleyici olması gerektiği kanaatindeyiz.

Görüşleriniz bizim için önem teşkil etmektedir. Sorularınızın cevapları adına ve konu hakkında daha detaylı bilgi almak istemeniz durumunda tarafımızla iletişime geçmeniz rica olunur.

Hemen İletişime Geç

Uyap Giriş